Türkiye’nin önemli çilek üretim merkezlerinden Konya’nın Hüyük ilçesinde yetişen organik çileğin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından bu yıl coğrafi işaretle tescillenmesinin ardından alım fiyatlarında yaşanan düşme üreticiye hayal kırıklığı yaşattı.

Ürünlerinin coğrafi işaretle tescillenmesinin ardından daha da değer kazanacağını düşünen üretici, ilk hasadın başlamasının ardından kilosunu 7-8 liraya verdikleri ürünün alım fiyatının Haziran ayının girmesinin ardından 4-5 lira seviyelerine düşmesi üzerine zor günler yaşıyor. Bölgede Kasım ayına kadar ürün alınan çileğin, böyle giderse toplanamayıp tarlada kalıp çürümeye terk edileceğinden endişe ediliyor. Büyükşehirlerde lüks semtlerde 25, marketlerde ise kilosu 20 liradan aşağıya düşmeyen çileğin tarlada kilosunu fabrikaların kendi aralarında anlaşarak 4-5 liraya düşürdüğünü dile getiren üreticiler, uygulanan alım fiyatı politikasına tepki gösterdi.

"Vatandaş emeğini alamıyor"

Hüyük’te en fazla çilek üretiminin yapıldığı Suludere Mahallesinin Muhtarı Mustafa Erdoğan, ürünlerinin coğrafi işaret almasından dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, “Ancak, ardından çileğin kilosu 7-8 liradan 4-5 liraya düşmesine de bayağı bir üzüldük. Vatandaş emeğini alamıyor. Zaten çileğin maliyeti 5 lira, bu fiyatlara sattığında hiçbir karı yok. Alım yapan fabrikaların ellerini biraz vicdanlarına koyup ona göre fiyat belirlemesini istiyoruz. Çiftçinin hakkını yememeleri lazım” dedi.

Suludere Mahallesi nüfusunun büyük bölümünün Ankara’da yaşadığını, ancak pandemiden sonra köyüne dönüş yaparak çilek üretimine önemli ölçüde katkı sunmaya başladığını ifade eden Erdoğan, “Bu çilek için Ankara’dan köyüne göçüp gelen insanlar var. Onlar tekrar mağdur duruma düştü, hayal kırıklığına uğradı. Yani Covid’den dolayı rahatlamak için buralara gelen hemşerilerimizde, şimdi de bu çilek fiyatından dolayı sıkıntı oluştu. Bunun dikkate alınmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

"Hüyük çileği Arap ülkelerine, Rus pazarına, Maldivler’e kadar gönderilen bir çilek"

Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Köyümüzde geçen yıl 400 dönüm çilek vardı, bu yıl 500 dönüme çıktı. Buradaki 400 hanenin 380’inde çilek üretimi yapılıyor. Vatandaşımızı çilek noktasında teşvik ederken, fiyatların bu şekilde düşmesi üzüntü oluşturdu. Manavlarda 13 liradan aşağıya çilek alamazlar, yerinde 4-5 lira, markette 20 lira. Fiyatların yukarıya çekilmesi lazım. Alım yapan fabrikaların kendi cepleri kadar üreticiyi de düşünmesi gerekiyor. Hüyük’te yetişen bu çileğin aromasını, kalitesini hiçbir yerde yakalayamazsınız. O yüzden yurtdışına da gidiyor. Ama bu sene ihracat olmadığı için iç piyasada sıkıntı oluştu. Çileğin buralarda ailenin her bireyine ekonomik yönden katkısı var, çocuklar da harçlıklarını bundan çıkarıyor. Geçen sene üretici fiyatlardan hiç şikayet etmedi, fiyatlar iyi idi. Bu seneki durumu anlayamıyoruz. Hüyük çileği Arap ülkelerine, Rus pazarına, Maldivler’e kadar gönderilen bir çilek.”

"Alımlar 4-5 lira seviyesine düştü"

Yerleşim merkezinde çilek kantarcılığı yapan Ramazan Tekin de, halkın kendilerine getirdiği çileği toplama işi yaptığını belirterek, “Rekoltemiz bu sene çok güzel ama makul fiyatın altında olmasından dolayı çiftçimiz çok tedirgin. Fiyatlar düşük, alımlar 7 lira üzerinden başladı bu yıl ama şu günlerde 4-5 lira seviyelerine düştü. Çileğin üretim maliyeti zaten 5 lira. Kurtarmıyor üreticiyi. Alımı genelde fabrikalar yapıyor. Günlük burada 50 ton üzerinde tonajımız var. Akşehir ve Afyon üzerindeki fabrikalara gidiyor ürünümüz. Hüyük’te en çok rekoltesi olan bölge de Suludere. Vatandaşlarımız 1 lira fark alabilmek için ayıklama, cımbızlama yapıyor. Ama bu fiyat hiç kurtarır seviyede değil. Marketlerde 15-20 liraya satılan çileği burada 4-5 liraya vermek, çiftçinin emeğini, alın terini görmezden gelmektir” dedi.

"İki sonra burada çilek üreten insanlar bulamazsınız"

Ankara’da ikamet ederken tüm umudu çileğe bağlayıp ailesiyle birlikte köylerine geldiklerini anlatan Mustafa Eser de, “Bu halka, insanlara yazık. 4 liraya çilek olmaz. Enflasyon çok yükseldi, her şeyin iki üç katı çıktığı yerde bu fiyat olur mu? Ankara’da yaşıyorum, pazarlarda 15 liradan aşağı çilek yok. Marketlerde 20 lira. Ama bizden 4 liraya çilek almaya başladığınız zaman iki sene sonra burada çilek üreten insanlar bulamazsınız. Devletimiz çilek üreticisini destekledi ve bölgemizde üretim bu noktalara kadar geldi ama fiyat noktasında da elimizden tutması ve desteklemeye devam etmesi lazım. Oteller kapalı, pazarlar alımı az yapıyor, halk şu anda tek fabrikaların eline kalmış durumda. Fabrika da halkı bu fiyatlarla eziyor. Bu yanlış bir sistem. Biz yardım bekliyoruz. Biz ot ilacı bile atmıyoruz, çok zahmetli otunu yolmak ama organik gitsin diye. Böyle olursa kimse tarlasına artık çilek ekmez” diye konuştu.

"Fiyatı düşürmeleri bizi zor durumda bıraktı"

Bahçelerden topladıkları çilekleri cımbızlama işlemiyle çöp ve yeşil bitkisini ayıran Havva Eser ve Fatma Erdoğan da, fiyatların düşürülmesinin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirerek, “Bu fiyatlara kurtarmaz ki, sulaması idi, yevmiyecisi idi kurtarmıyor. Zaten sulama konusunda da sıkıntı yaşıyoruz. Bu sene de fiyatı düşürmeleri bizleri zor durumda bıraktı. Geçen seneki fiyatlar iyi idi, yüzümüz gülmüştü. Bu sene niye bilmiyoruz fabrikalar fiyatları düşürdü. Şu ellerimizin haline bir bakın, nasır tuttu. Emeğimizin karşılığını vermiyorlar. Çileğimiz coğrafi işaretli, çok kaliteli olmasına rağmen değerini, karşılığını alamıyoruz. Yetkililerden alım fiyatlarını eski seviyelerine yükseltmesini bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: iha