Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesinden mezun olan 173 öğrenci düzenlenen törenle diplomalarını aldı.

SÜ Tıp Fakültesinin 2020-2021 eğitim öğretim yılı mezuniyet töreni, Alaeddin Keykubat Yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Törende genç doktorlara seslenen Rektör Vekili Prof. Dr. İlhan Çiftci, “Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesini başarıyla tamamlamanızdan dolayı sizleri yürekten kutluyorum. Bir hastanın duasıyla hem dünyanızı hem ahiretinizi mamur edecek bu kutsal mesleği, Selçuk Üniversitesinde aldığınız nitelikli eğitim sayesinde hakkıyla icra edeceğinizden şüphemiz yoktur. Zaman zaman sabrınız zorlanabilir, iş yükünün getirdiği bitkinlikle bitap düşebilirsiniz, kendinize ve sevdiklerinize ayıracağınız zaman diliminden fedakârlık yapmanız gerekebilir hatta nöbette uykusuz geçmiş bir gecenin sabahı göreviniz gereği onlarca hastayla ilgilenmeniz istenebilir. Tüm bu zorluklarla karşı karşıya kaldığınızda bu meslek için tesadüfen seçilmediğinizi, bu ehliyete yıllarınızı vererek sahip olduğunuzu, vesilenizle bir yaranın kapanacağını ve ucunda gönülden kopup gelecek dualar olabileceğini unutmayın. Vicdanınızın sesine kulak verin ve hedefinizden dönmenize sebep olacak gürültülerin bu sesi susturmasına asla izin vermeyin. Hasta - hekim arasındaki o kutsal iletişimi her daim koruyun. Ancak böyle bir motivasyonla zorlu yolculuğunuzu kolay kılabilir, hekimlik mesleğinin kutsiyetini kavrayabilirsiniz” dedi.

“Öğrencilerimiz, milletine ve tüm insanlığa fayda sağlayacak”

Konuşmasında akademisyenlere, “Mezun ettiğimiz her hekimimizde üstün gayret ve sebat göstererek verdiğiniz eğitimin izleri görünüyor. Milletine ve tüm insanlığa faydası dokunacak her öğrencinizin aldığı duanın manevi iklimi sizlerin üzerine de iniyor. Büyük fedakârlıklarla eğitimlerinde gösterdiğiniz katkılar için minnettar olduğumuzu belirtmek isterim” diye seslenen Prof. Dr. Çiftci, veliler için de “Öğrencilerimiz altı yıllık meşakkatli, bir o kadar da keyifli eğitimlerini tamamlayarak bugün Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden birinden mezun oluyorlar. Evlatlarımızın pırıl pırıl birer hekim olarak hayata atılmasının haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Onların eğitimlerinde esirgemediğiniz maddi ve manevi bütün katkılarınız için şükran duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Artık bir ’Gen Tedavi Merkezimiz’ olacak"

İnanç ve finans sistemini, ülkeleri, nesli ve kaderi etkileyen bilginin büyük bir güç olduğunu aktaran Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi de “Bilgiye sahip olmak zorundayız. Vakit, kendini geliştirme vaktidir. Dünyanın neresinde çalışırsanız çalışın ya da ülkenizde kalın ama bilgiye sahip olun. Bilgi insanlığın ortak malıdır. Bilginin dini, milliyeti, taraftarlığı olmaz. Bilgi, bütün dünyayı dolaşır. Artık takip etme değil, önder olma zamanı. Bugün biyolojik ritim çalışmalarıyla nobel alan Aziz Sancar, Biontech aşısını geliştiren Uğur Şahin ve Özlem Türeci ve mRNA aşısı geliştiren Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin kıymetli Tıbbi Genetik Anabilim Dalındaki Hocalarımız, Nadir, Tülin, Ebru, Hüseyin Hocalarımız. Burada bir müjde de vermek istiyorum. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin önderliğinde Gen Tedavi Merkezi kuruluş kararımız senatomuzdan geçti. Artık bir ’Gen Tedavi Merkezimiz’ olacak. Aşı ve ilaç çalışmalarımız için de Faz Merkezimizi Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurduk. Sıra, biyoeşdeğerlilik çalışmaları yapabilecek bir merkezde” diye konuştu.

“Haksızlığın, ümitsizliğin karşısında kardelen gibi durun”

Öğrenilmiş çaresizliğin bulaşıcı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Selvi, “Önünüze konulan engelleri kabul etmeyin, nasılsa değiştiremeyiz, diye düşünmeyin. Çevrenizdeki ümitsizlerden ve hedefsizlerden uzaklaşın. Eleştirin, değiştirin ve geliştirin. Bugün ders aldığınız hocalarınızın öz geçmişlerine bir bakın. Yurt dışı deneyimleri olan, uluslararası ve ulusal meslek örgütlerinde başkanlık yapan, patentleri olan, kimsenin yapamadığı ameliyatları büyük bir özgüvenle yapan, gönüllü olarak yoksul ülkelerde görev yapan, AB ve TÜBİTAK projelerinde yönetici olan, pandemi döneminde tanı, takip ve şimdi aşı merkezleriyle örnek bir hizmet yürüten hocalarınız Siz akredite bir Tıp Fakültesinin saygın ve kaliteli öğretim üyelerinden ders aldınız, bununla gurur duyabilirsiniz. Korkmayın, cesur olun. Doğru bildiğiniz yoldan ayrılmayın. İstiklâlin, özgürlüğün ilk şartı korkmamaktır. Korktuğunuz sürece tutsak yaşamaya devam edersiniz. Haksızlığın, düzensizliğin, zorbalığın, ümitsizliğin karşısında bir kardelen gibi durun” dedi.

“Selçuk üniversitesi ailesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz”

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem birincisi Dr. Esra Koç da “Çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz doktorluğun sadece bir meslek ya da bir unvan olmadığını, yaşamımızın bir parçası olduğunu biliyoruz. Bugün, hekimlik yolculuğumuzun başlangıç noktasındayız. Selçuk Üniversitesi ailesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve bilim insanlarının izlerinde daima daha ilerisine gidebilmek için çok çalışıp öğrenmeye devam edeceğiz. Sağlık çalışanlarına karşı yapılan fiziksel ve psikolojik şiddete şahit olmak istemiyoruz. Sağlıkta şiddeti kınıyor ve son bulmasını diliyoruz. Bugün aramızda olamayan, güler yüzü ve iyi kalbiyle tanıdığımız arkadaşımız Dr. Merve Mercan’ı ve Aziza Bustonova’yı saygı ve özlemle anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından dönem birincisi Dr. Esra Koç, yaş kütüğüne plaket çaktı, dereceye girenlere plaketleri verildi ve Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, mezun olan öğrencilere hekimlik yeminini yaptırdı. Tören, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 13. dönem mezunu 173 genç doktora diplomalarının verilmesi, kep atma seremonisi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Törene; Rektör Vekili Prof. Dr. İlhan Çiftci, Genel Sekreter Prof. Dr. Kamil Beşoluk, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi ve Türkmen Bakanı Aydın Maruf, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Kaynak: iha