Otizmli bireyler ve aileleri, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde sadece bir gün ’farkındayız’ demek değil her gün empati, destek ve anlayış bekliyor. Konya’da otizmli bireyler ve ailelerine hizmet veren Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi (SOBE), her öğrenciye özel bireysel eğitim ve terapi programlarıyla günlük yaşam becerileri başta olmak üzere hayata adaptasyonlarını sağlamak için çalışmalar yürütüyor. SOBE’de düzenlenen etkinlikte farkındalık için otizmli bireyler ve aileleri balon uçurdu.

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi, 2 yaşından 20’li yaşlara kadar her öğrenciye bireysel eğitim ve terapi programı oluşturarak eğitim veriyor, günlük yaşam becerileri başta olmak üzere hayata adaptasyonlarını sağlamak için çalışmalar yürütüyor. SOBE Vakfı tarafından eğitim ve terapi programından hizmet alan öğrencilere eğitim ile terapi bursu veriliyor. Eğitimlerin birebir olması maliyeti yükseltirken, bu maliyetlerin tamamı bağışçıların desteğiyle karşılanıyor. Bağışçıların desteğiyle öğrencilerin çoğu tüm hizmetlerden burslu olarak faydalanıyor.

"Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı otizm merkezi"

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim (SOBE) Vakfı Genel Koordinatörü Fatma Güllüoğlu Birer, Selçuklu Otizmli Bireyleri Eğitim Vakfı’nın 2017 yılından itibaren otizmli bireylere ve ailelerine hizmet veren Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı otizm merkezi olma özelliğine sahip olduğunu söyledi. Fatma Güllüoğlu Birer, 2 yaşından 20 yaşlara kadar öğrencileri olduğunu belirterek, “Her öğrencimizin bireysel eğitim ve terapi programı oluşturulur çocuklarımıza devletimizin verdiği haftalık iki seanstan çok daha yoğun olan haftalık 2, 3, 4 ve 5 günlük programlar, hatta yarı yoğun dediğimiz haftalık 20 seanslık programlar vermekteyiz” dedi.

“Ailelerin maddi imkanına bakılmadan eğitim planlamaları yapılıyor”

Genel Koordinatör Fatma Güllüoğlu Birer, bireysel eğitim alan çocukların ailelerinin maddi imkanına bakılmadan bu eğitim planlamalarının yapıldığını ifade ederek, “Eğer ailelerin eğitim anlamında ücrete ihtiyacı varsa SOBE Vakfı olarak ailelerimize burs veriyoruz. Öğrencilerimizin birçoğu vakıf tarafından burslu olarak eğitime devam eden çocuklar. Pandemi nedeniyle psikiyatristler ve rehberlik araştırma merkezleri tarafından değerlendirme yapılamıyor ama bundan önceki dönemde 4 tane çocuğumuzun mezun etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Psikiyatristler tarafından otizm tanısı konulmuş çocuklarımızın, yine uzmanlar tarafından otizm tanısı kaldırıldı. Diğer birçok çocuğumuzdaki asıl hedefimiz ise onların akranlarıyla beraber hayatlarına, okul hayatlarına ve gündelik hayatlarına devam edebiliyor olmalarını yakalamak. Birçok öğrencimiz de burada aldığı eğitimlerle beraber kaynaştırma öğrencisi olarak akranlarıyla beraber aynı sınıf ortamlarını paylaşabiliyorlar. Büyük yaş gruplarıyla alakalı günlük yaşam becerileri başta olmak üzere yine onların hayatlarına adaptasyonlarını sağlamak için bireysel eğitim ve terapi hizmetleri var. Spor terapi, yüzme terapi ve binicilik terapi gibi başka hiçbir merkezde alamayacakları hizmetleri bireysel eğitim planlarıyla burada da almaya devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

“2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü ama sadece bir gün farkındayız demek yeterli değil”

Şu an hali hazırda 150 öğrenciye hizmet verdiklerini anlatan Fatma Güllüoğlu Birer, “Tabii aileleri ciddi anlamda zorluklar yaşıyor. Aileler, öncelikle anneler genel olarak otizmi hissediyor. Yani tanıyı koyamasalar da aslında benim çocuğumda bir farklılık var diyerek bir uzmana başvuruyorlar. Otizmin tek tedavisi erken yaşta alınan yoğun ve sürekli eğitimdir. Bu eğitimi verebilmesi açısından aslında SOBE bir pilot uygulama olarak örnek teşkil ediyor ve SOBE’nin tüm Türkiye’ye geneline yayılması hepimizin hayal etiği unsurlardan biri. Aileler anlamında ki biliyorsunuz, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık günü ve bizler için çok önemli bir gün ama sadece bir gün farkındayız demek diğer günlerde olduğu gibi yeterli değil. Çünkü bu çocuklar aslında hepimizin komşusunun çocuğu, belki kendi yeğenimiz, işte sınıftaki çocuğumuzun arkadaşı gibi. Farkındalık anlamında da farkındayız diyorsak gerçekten onlara destek olmak gerçekten çok çok önemli. Ailelerin hayatlarının zorlaştıran en önemli unsurlardan biri de sosyal destek bulamamaları. 2 Nisan Farkındalık Günü’nde özellikle diğer ailelerin yani sadece otizmli ailelerden değil diğer ailelerden en büyük beklentimiz bu. Empati kurmalarını sağlamalarını istiyoruz. Çünkü otizm 68 doğumda bir görülür diye ilan ederken, maalesef bu oran 59’da 1’e kadar yükseldi ve bu hızla artarsa belki her iki doğumda birinde biz otizmle karşılaşmaya başlayacağız. Yani otizm hiç birimiz için uzak bir nörogelişimsel bozukluk değil hepimiz için artık yakınlaşan bir konu. Eğitim ve sosyal destekle bu problemi aşmak çok çok daha kolay. Ailelere destek olmak bu noktada çok kıymetli. O yüzden tüm toplumuzu sadece farkındayız demek değil gerçekten empati kurmaya, onlara destek olmaya, anlayış göstermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

SOBE Vakfı Genel Koordinatörü Fatma Güllüoğlu Birer, SOBE’de kendilerini en mutlu eden şeyin çocuklardaki gelişmeyi, onlarla beraber ailelerindeki gülümsemeyi görmek olduğunu sözlerine ekledi.

“İnsanlardan empati yapmalarını ve anlayış göstermelerini bekliyorum”

Otizmli çocuğu olan bir anne ise empati beklediklerini belirterek, “Benim oğlum 25 yaşında otizmli. Otizmi ben oğlumla öğrendim. Daha öncesinde bilmiyordum. Hep işte dinlediğimiz hikayelerin başınıza gelebileceği, yani sizin de başınıza gelebilir. Zor bir süreç tabii kolay değil. Bir otizmli çocuğu topluma kazandırmak hem kendinizi bu toplumda kabul ettirmek adına insanlardan empati yapmalarını ve anlayış göstermelerini bekliyorum. Bu başıma geldi ama yarın bir başkasının başına gelmeyecek diye bir şey yok. Bize evlatlarımız hiçbir zaman fazla değil. Biz her zaman çocuklarımızın arkasındayız. Onlara ölene kadar destek olacağız, onlara bakacağız” diye konuştu.

SOBE’de eğitim alan otizmli bireyler ve aileleri düzenlenen etkinlikte otizme dikkat çekmek için balon uçurdular.
Kaynak: iha